Arkeoloji haberleri sitesi Arkeofili, 2023 yılının Türkiye’de öne çıkan 10 arkeolojik keşfini seçti.
10- 1800 YILLIK APHRODİTE HEYKELİ
Bartın’ın Amasra ilçesinde Bedesten bölgesinde yapılan sondaj çalışmalarında, milattan sonra 2. yüzyıla ait 1800 yıllık Aphrodite heykeli ortaya çıkarıldı. 1,53 santim boyundaki heykel, ilk olarak Nymphe (su perisi) heykeli olarak tanımlansa da daha detaylı yapan incelemelerde hem Aphrodite hem de Nymphe özellikleri taşıdığı anlaşıldı.
9- 2 BİN 500 YILLIK ZAR OYUNU
Prof. Dr. Kaan İren’in kazı başkanlığını yaptığı Balıkesir’de yer alan Daskyleion Ören Yeri’nde, üzerinde Frig alfabesiyle ‘Bagabazos’un zar oyunu’ ya da ‘Bagabazos zar oyuncusu’ yazan 2 bin 500 yıllık zar oyunu tablası bulundu. Bagabazos, Persli bir kişiydi ve eski Yunan kaynaklarında ismi Megabazos olarak telaffuz ediliyordu. Milattan önce 5’inci yüzyıla ait bu oyun tablasına benzer bir arkeolojik bulgu Anadolu’da ilk defa keşfediliyor.
8- ÇORUM’DA BİLİNMEYEN DİL
Kazı başkanlığını Prof. Dr. Andreas Schachner’in yaptığı Boğazkale ilçesindeki Hititlerin başkenti Hattuşa Ören Yeri’nde şimdiye kadar bilinmeyen bir dil keşfedildi. Araştırmacılar bu dili, Hitit merkez bölgesinin kuzeybatı ucunda, muhtemelen modern Bolu veya Gerede bölgesinde yer alan Kalaşma ülkesinin dili olarak tanımladı. Milattan önce 2’nci bin yıla ait Anadolu’da henüz bilinmeyen bir Hint-Avrupa dili olduğu kesinlik kazandı.
7- DANS EDEN MUSA HEYKELİ
Kazı başkanlığını Prof. Dr. Bilal Söğüt’ün yaptığı Muğla’da yer alan Stratonikeia Antik Kenti’nde, antik dönem mitolojisinin ilham perilerinden olan dans eden Musa heykeli ortaya çıkarıldı. Stratonikeia Antik Kenti’nde Roma Hamamı’nın Frigidarium bölümünde yapılan kazılarda, kaidesiyle bulunan 2 bin 175 yıllık, başı ve kolları eksik heykel, Hellenistik döneme ait Philiskos’a ait bilinen tek orijinal heykel olma özelliğini taşıyor.
6- 8,5 MİLYON YILLIK FOSİL
Kazı başkanlığını Prof. Dr. Ayla Sevim Erol’un yaptığı Çankırı’daki Çorakyerler Fosil Lokalitesi’nde, 8,5 milyon yıl öncesine tarihlenen ve daha önce bilinmeyen bir primat fosili ortaya çıkarıldı. Bulgular, Afrika maymunlarının ve insanların atalarının dokuz ila yedi milyon yıl önce Afrika’ya göç etmeden önce Avrasya’da evrimleştiği teorisine ağırlık kazandırıyor.
5- BÜYÜK İSKENDER PORTRESİ
Prof. Dr. Musa Kadıoğlu’nun bilimsel danışmanlığını yaptığı Düzce’de yer alan Prusias ad Hypium Antik Kenti tiyatrosunda sürdürülen kazılarda, Makedonya Kralı Büyük İskender’i tasvir eden bir heykel başı ortaya çıkarıldı. 23 santim boyundaki portrede, alnın hemen üzerinde yer alan, yukarıya ve ardından yanlara doğru taranmış saç bukleleri betimleniyor.
4- KARAHANTEPE’DE İNSAN HEYKELİ
Prof. Dr. Necmi Karul’un kazı başkanı olduğu Şanlıurfa’da Taş Tepeler projesi kapsamında kazılan ve Göbeklitepe ile çağdaş olan Karahantepe’de 2,3 metre yüksekliğinde bir insan heykeli bulundu. Gerçekçi yüz ifadesiyle tarih öncesi sanatın eşsiz örneklerinden biri olarak değerlendirilen heykel, oturur pozisyonda iki eliyle cinsel organını tutan bir insanı tasvir ediyor. Heykel, 20 metre çapında, köşeleri yuvarlatılmış özel bir yapıda, zemine sabitlenmiş olarak bulundu.
3- KASTABALA’DA TAPINAK KALINTILARI
Kazı başkanlığını Doç. Dr. Faris Demir’in yaptığı Osmaniye’de yer alan Kastabala Antik Kenti’nde, Anadolu tanrıçası Kubaba’ya adandığı düşünülen 2 bin 500 yıllık tapınağın kalıntıları ortaya çıkarıldı. Ovalık Kilikya’nın en eski tek kutsal kenti olan Kastabala, Anadolu’nun yerli halkı Luvi ve Hurri kültür bölgesinin merkezinde yer alıyor. Antik kentteki Sütunlu Cadde kazılarında yeni ortaya çıkarılan tapınak kalıntıları, mimari bezemeye göre, milattan önce 540’lara, Arkaik döneme tarihleniyor.
2- HORTLAK MEZARI
Listenin ikinci sırasında Burdur’daki hortlak mezarı bulunuyor. Kazı başkanlığını Doç. Dr. Peter Louis Mariette Talloen’in yaptığı Burdur’daki Sagalassos Antik Kenti’nde canlanıp yaşayanları rahatsız etmesinden korkulan bir kişiye ait mezar bulundu. Kasıtlı olarak bükülmüş çiviler dökülen, iki düzine tuğlanın yanı sıra sıva tabakasıyla kapatılıp yakılarak gömülmüş mezar, o dönem Sagalassos’ta insanların ‘huzursuz ölüler’den korktuğunu gösteriyor.
1- GÖBEKLİTEPE’DE DOMUZ HEYKELİ
Hazırlanan listenin ilk sırasında Göbeklitepe’de gerçek boyutlu ve boyalı domuz heykeli yer alıyor. Kazı başkanlığını Prof. Dr. Necmi Karul’un yaptığı Şanlıurfa’da yer alan Göbeklitepe’nin D yapısında, kireç taşından yapılmış, gerçek boyutlu ve üzerindeki boyaları hala duran bir yaban domuzu heykeli bulundu. Yüzeyinde kırmızı, beyaz ve siyah pigment kalıntıları görülebilen domuz heykeli, o dönemden günümüze uzanan nadir boyalı heykellerden biri olma özelliğini taşıyor.